Sabah erkenden kalkmış ormanda geziyordu. Herkes kendi halinde eğleniyordu. Gideon ise köşede oturmuş haber bekliyordu.
"Hala haber yok mu? Kız güzelmiş öyle diyorlar. Düğün ne zamana acaba."
Gideon bu kazığı unutmayacaktı. Annesinin yaptığı küçük oyunla görmediği bir kızla evlenmek zorunda kalmıştı. Düğün için ise bugün gelecekti. Kızın ismini ya da nereli olduğunu bilmiyordu. Sadece adı vardı Laura. Onunla ilgili daha çok öğrenmek istediği şeyler vardı. Evliliği bir şekilde önlemesi lazımdı.
"Gideon seninki geldi kaleye çağırıyorlar seni Hemen gelsinler dedi."
Kaleye geldiğinde herkes de büyük bir telaş vardı. Odaya çıktığında birden karşısında sarışın çıplak bir kız vardı. Şaşırmıştı ne diyeceğini bilemedi.
Kızda öylece baka kalmıştı. Yanındaki kız hemen uzun bir pelerin getirmişti. Gideon dışarı çıktı. Kapıyı çalmayı düşünememişti. Akşam yemeği için hazır olup olmadığını öğrenmeye gelmişti sadece.
"Girebilirsiniz efendim. Şu an daha uygunuz. Buyurun."
Gideon 'un girmesi ile kız çıkmıştı. Ne diyeceğini bilemez halde öylece duruyordu.
Kız sandalye de oturmuş saçlarını toplarken, Gideon ise köşede öylece bekliyordu. Bu işten sıkılmıştı. Bu evliliği istemediğini söylemek istiyordu. Ama onu üzmekten de kaçıyordu. Fakat aklı hala Emma daydı.
"Şunu kapatmama yardım eder misin? Bağlayamadım bir türlü."
"Tabi ki, çok hoş görünüyorsun. Saçların çok hoş gerçekten"
Yemek artık hazırdı. İkisi de yemeğe indi. Akşam ise yeni başlıyordu.